FENERBAHÇE DÜNYASI
FENERBAHÇE DÜNYASI
Felsefeleri Fenerbahçelilik ruhu olan üniversiteli taraftarlar
Felsefeleri Fenerbahçelilik ruhu olan üniversiteli taraftarlar | ||||||
01 Ekim 2008 Çarşamba | ||||||
|
||||||
Temelleri 1998 yılında atılan, adını 2001 yılında alan ve son 5 yıldır da dernek statüsünde faaliyet gösteren 1907 ÜNİFEB (1907 Üniversiteli Fenerbahçeliler Derneği)'in Başkanı Yiğit Arman'la ÜNİFEB'in nasıl ortaya çıktığını ve neyi amaçladığını konuştuk. Yiğit Arman, dünyada bir benzeri olmayan bu taraftar oluşumunun Fenerbahçe'nin ve Türkiye'nin aydınlık geleceği olduğunu söyledi. Türkiye genelindeki 68 üniversitede örgütlenmiş 11 binden fazla aktif üyesi bulunan ÜNİFEB'i, önceliği tribün olan sosyal bir oluşum şeklinde tanımlayan Yiğit Arman, felsefelerini Fenerbahçe'nin kuruluş ruhu ve felsefesinden aldıklarını, bu felsefeyi de sadece tribünlerde değil, hayatın her anında yaşatmayı amaçladıklarını ifade etti. ÜNİFEB'in tüzüğünde de yazan ve asla taviz vermeyecekleri özelliğinin Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık olduğunu belirten Yiğit Arman, tribünlerde gerçekleştirdikleri organizasyonlardan, Anadolu'da yaptıkları etkinliklere kadar bir çok şeyi de bize anlattı. -1907 ÜNİFEB, önceliği tribün olan bir sosyal oluşumdur. 4 yıllık değil de 40 yıllık bir dostluk hedefiyle yola çıkılıyor. Ayrıca tüzüğümüzde de açıkça yazdığı gibi Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı aydın Türk gençliğinin Fenerbahçe çatısı altında toplanmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Fenerbahçe'nin kuruluş ruhundan ve Fenerbahçe'nin kendi tüzüğünden alınan bu kültürü de sadece Pazar'dan Pazar'a veya maç günleri değil, yaşamın her anına yayılmış organizasyon ve sosyal faaliyetlerle yaşatmak istiyoruz. Yani Fenerbahçe felsefesini yaşamın her anına uygun haline getirmeyi amaçlıyoruz. Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık, bizim vazgeçmeyeceğimiz bir değerimizdir. ÜNİFEB'i ÜNİFEB yapan da Atatürk ilke ve değerlerine olan bağlılığı ve bu yolda devam etmesidir. Kendi değerlerimizden asla taviz vermeyiz. -Hiçbir kulüpte 1907 Fenerbahçeliler Derneği veya ÜNİFEB gibi bir oluşum yok. 1907 Fenerbahçeliler Derneği tamamen kulübe destek vermek amacıyla kurulmuş bir dernek. 1907 ÜNİFEB de o vizyonun devamında oluşturulmuş bir dernek Aslında en çok sıkıntı çekilen nokta da diğer kulüplerde böyle yapıların olmaması. ÜNİFEB tribünde çok klas şeyler yapıyor. Bugün özellikle Telsim tribününde yapılan tüm görseller ÜNİFEB'in eseri. ÜNİFEB gıpta edilen bir oluşum. Buna özenilerek yapılan çabalar var. Üniversiteli Fenerbahçeliler gibi Üniversiteli Galatasaraylılar ve Üniversiteli Beşiktaşlılar da olsa çok iyi olur. Çünkü bu vizyonda ve bu ilkelerle kurulur ve gelişirlerse çıta yükselir. Tribünde, taraftarlıkta, spor camiasında çıta yükselir. -Taraftarın katkı sağlayabileceği en önemli noktalar tribünlere gelmek ve kulübünün çıkardığı ürünleri benimsemesidir. Biz kurulduğumuz günden bu yana Fenerium ürünlerini kullanıyoruz. Çıkış noktamız da budur. Bu konuda kulübümüzü asla baltalamamalıyız. Çünkü biz herhangi bir taraftar olarak kulübümüzü maddi anlamda belli bir seviyeye getirebilirsek, kulübümüz de gerek futbol, gerekse diğer spor dallarında üzerine düşeni zaten yapıyor. Bana göre taraftar, tribünde de belli çerçeveler içerisinde üzerine düşeni yapmalıdır. Günümüzde farklı taraftar profilleri türedi. Bir taraftar destek de olmalı, yeri geldiğinde bağırmalı, hattı ıslıklamalıdır ancak, bunu saygı çerçevesi içinde gerçekleştirmeli ve kulübüne zarar vermemelidir. Sahiplenmek, kulübün gerçekleştirmek istediği projelere destek vermekle olur. -Tüm gruplar ve derneklerin bir araya gelip maçı götürecek bir şeyler yapması lazım. Bu sadece futbolda değil, tüm branşlarda yapılmalı. Örneğin basketbol maçlarına gittiğinizde orada da birlik yok. Tribünlerde bugün yaşadığımız bir ikilem de var. Bir yandan biz taraftarlık ruhunu ve kültürünü yaşatmak isterken, maddi anlamda kulübümüze çok büyük destek olup da sadece maçını izlemek isteyen insanlar da var. Böyle bir ikilem de var. Bir şekilde bunların kombinasyonunu sağlamalısınız. Sadece maç izlemekten keyif alan insanlar var ve bu insanları bu yüzden suçlayamayız. Bunlara da saygı duymalıyız. Biz de bağırmayı tercih ediyoruz. Kritik anlarda takımımız lehine oyuna etki etmek istiyoruz. Onların da bize saygı göstermesi lazım. Bu çözülmesi gereken bir ikilem aslında.
Biz 2008-2009 dönemi için ÜNİFEB yönetimine Mart ayında geldik. Ben ÜNİFEB'in yönetim kurulu başkanıyım. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği 3. sınıfta okuyorum. Şu an için bu organizasyonun başkanıyım. - ÜNİFEB Organizasyonu'nun nasıl ortaya çıktığını ve şu anda geldiği konumu anlatır mısınız? Yani bu taraftar oluşumunun tarihini kısaca özetleyebilir misiniz? Kuruluşumuz 2001 senesine kadar gidiyor. 4 tane üniversitenin bir araya gelmesiyle ÜNİFEB kuruluyor. Bu üniversiteler Boğaziçi, Yıldız Teknik (YTÜ), İstanbul Teknik (İTÜ) ve Bilgi Üniversiteleriydi. Bu üniversitelerin bir araya gelmesi ve 1907 Fenerbahçeliler Derneği ile de yapılan görüşmeler neticesinde 1907 ÜNİFEB adı altında kuruluş gerçekleşiyor. 11 Ağustos 2003 tarihinden beri de dernek olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Her sene Mart ayında gelen yeni yönetim kurulu var. Genelde yönetim bir yıl süreyle iş başında kalıyor. Her sene değişen ama yaş grubu belli kalan aktif ve dinamik bir yönetim kurulumuz var. Kurucularımız üniversitelerinden mezun oldu ancak, çoğu bizden kopmadı ve halen dernek için çalışıyorlar. Onların 1907 ÜNİFEB projesinin devamlılığını sağlamak için çalışmaları sürüyor. Çünkü 1907 ÜNİFEB projesinin kuruluş aşamasında koyduğu hedefler 4 yıllık değil, 40 yıllık bir süreci kapsıyor, Fenerbahçe'nin geleceğinde önemli roller almayı ve önemli planları gerçekleştirmeyi kapsıyor. Kurucuların çoğunun üyeliği devam ediyor. Tabir-i caizse bu proje onların çocuğu gibi. O nedenle kopmaları mümkün değil. Bizim derneğimize üye olmak için üniversite öğrencisi olma şartı var. Tüm dernek üyeleri, yönetim kurulunun onayından geçiyor. Bizim bir dernek, bir de birlik kısmımız var. Dernek üyeliklerimiz 29 yaşına kadar sürüyor, 30 yaşında üyelik düşüyor. Ondan sonraki üyelerimiz birlik üyesi olarak devam ediyor. Aslında kuruluş 1998'de Boğaziçi Üniversitesi'nde ortaya çıkan BUFEB'le başlıyor. 2001'de 1907 ÜNİFEB adı altında çalışmalarına başlıyor. Derneğimizin de 5. yılı. - ÜNİFEB neyi amaçlıyor? Kendi içinde nasıl bir taraftar profili oluşturmak istiyor? 1907 ÜNİFEB, Türkiye'nin ve Fenerbahçe'nin aydınlık geleceği olarak yola çıktı. Kuruluşundaki temel amacı buydu. Bizim tribünde esas olarak oturtmak istediğimiz; kültürlü ve üniversite okumuş insanları tribünlere biraz daha adapte edebilmek. Ancak söylediğimiz bir şey var: '1907 ÜNİFEB, önceliği tribün olan bir sosyal oluşum, bir sivil toplum kuruluşudur' Bizler sadece tribünlerden bağırarak bir şeylerin değişmeyeceğine inanıyoruz. Bu noktada, dernek üyesi üniversite öğrencilerinin gelecekteki iş hayatlarında, birbirlerini kollayan bir cemiyet hayatını yaratmak istiyoruz. Dediğim gibi 4 yıllık değil de 40 yıllık bir dostluk hedefiyle yola çıkılıyor. İnsanların üniversite yaşamları bittikten sonra da bir araya gelerek Fenerbahçe'nin geleceği için bir şeyler yapmasını istiyoruz. Burada doğal olarak en kolay bir araya gelebileceğimiz yeri de tribün olarak görüyoruz. Ayrıca tüzüğümüzde de açıkça yazdığı gibi Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı aydın Türk gençliğinin Fenerbahçe çatısı altında toplanmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Fenerbahçe'nin kuruluş ruhundan ve Fenerbahçe'nin kendi tüzüğünden alınan bu kültürü de sadece Pazardan Pazara veya maç günleri değil, yaşamın her anına yayılmış organizasyon ve sosyal faaliyetlerle yaşatmak istiyoruz. Yani Fenerbahçe felsefesini yaşamın her anına uygun haline getirmeyi amaçlıyoruz. Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık, bizim vazgeçmeyeceğimiz bir değerimizdir. ÜNİFEB'i ÜNİFEB yapan da Atatürk ilke ve değerlerine olan bağlılığı ve bu yolda devam etmesidir. Kendi değerlerimizden asla taviz vermeyiz. - 1907 Fenerbahçeliler Derneği ile 1907 ÜNİFEB arasında organik bir bağ var mı? Yani ÜNİFEB üyeleri daha sonradan 1907 derneğinin üyesi mi oluyor? Hayır öyle bir organik bağ yok. Ancak 1907 Fenerbahçeliler Derneği bize yakın ilgi gösteriyor. İsteyen arkadaşlar 1907 ÜNİFEB'den sonra 1907 Fenerbahçeliler Derneği'ne de üye olabilir. Zaten 1907 üyesi olmak için kulüp üyesi olmak şartı gerekiyor. Bu dernekle biz çok yakınız ve çok vakit geçiriyoruz. Doğru değerlere sahip insan profili yetiştirmeyi amaçlıyoruz. 1907'ye üye olmanın yanında, gerek Fenerbahçe'nin, gerek sporun ve toplumun her kesiminde, gelecekte daha bilinçli bir kamuoyu yaratma hedefimiz var. - Böyle bir organizasyonun Fenerbahçe'nin haricindeki diğer takımların taraftarları arasında da oluşması mümkün mü? Yoksa bu durum Fenerbahçe'ye özel bir şey mi? Bu konuyu yorumlayabilir misiniz? 1907 ÜNİFEB projesi, kuruluşu itibariyle dünyada eşi benzeri olmayan bir oluşum. Biz şu anda 68 üniversitede aktif haldeyiz. Kuruluş aşamasıyla birlikte, ÜNİFEB'in dünyada şu anda herhangi bir benzeri yok. Diğer taraftar gruplarına bakarsanız, belli başlı grupların himayesinde devam eden benzeri oluşumlar bizimle kıyaslanamayacak kadar düşük seviyede. Çok küçük çaplılar. Sadece tribünde olma gayretleri var. Toplanıp maça gidelim havasındalar. Dernekleşme olsun, gelecekle ilgili projeler üretmek olsun bu noktada hiçbir sosyal aktiviteleri yok. Zaten diğer takımların taraftarlarının da bu tip yapılanmalara gitme çabaları da ÜNİFEB ortaya çıktıktan sonra başladı. Hiçbir kulüpte 1907 Fenerbahçeliler Derneği veya ÜNİFEB gibi bir oluşum yok. 1907 Fenerbahçeliler Derneği tamamen kulübe destek vermek amacıyla kurulmuş bir dernek. 1907 ÜNİFEB de o vizyonun devamında oluşturulmuş bir dernek Aslında en çok sıkıntı çekilen nokta da diğer kulüplerde böyle yapıların olmaması. ÜNİFEB tribünde çok klas şeyler yapıyor. Bugün özellikle Telsim tribününde yapılan tüm görseller ÜNİFEB'in eseri. ÜNİFEB gıpta edilen bir oluşum. Buna özenilerek yapılan çabalar var. Üniversiteli Fenerbahçeliler gibi üniversiteli Galatasaraylılar ve üniversiteli Beşiktaşlılar da olsa çok iyi olur. Çünkü bu vizyonda ve bu ilkelerle kurulur ve gelişirlerse çıta yükselir. Tribünde, taraftarlıkta, spor camiasında çıta yükselir. - Yurtdışında da örgütlenmeniz var mı? Ayrıca şunu da öğrenmek istiyorum: Avrupa takımlarında veya diğer yabancı takımlarda sizin yapılanmanıza benzer taraftar grupları, mesela üniversiteli taraftar grupları var mı? Şu anda bu konuda 2 tane üniversiteyle görüşüyoruz. Bulgaristan'da Varna Teknik Üniversitesi ve Viyana'daki Avusturya Teknik Üniversitesi ile görüşüyoruz. Şu anda yok ama olmaması için bir sebep de yok. Avrupa'da çeşitli ülkelerde üniversitelilerin oluşturduğu tribün grupları ya da tribünlere gelen üniversiteliler var. Ancak bunlar çok küçük çaplı. Bunlardan hiç biri ÜNİFEB yapılanmasında değil. Daha önce de dediğim gibi ÜNİFEB, büyüklüğü ve niteliği bakımından başka bir benzeri olmayan bir yapılanma. Örneğin buna benzer bir grup Barcelona'da var ancak, sayıları çok az ve onların ülke çapına yayılma gibi bir hedefleri de yok. Zaten bizce, Fenerbahçelilik dünyada birçok felsefenin üzerinde bir kapsama sahip olduğu için, o nedenle bu paralelde hizmet edecek başka bir oluşum da yok zaten. - Unifeb'in toplam kaç üyesi var? Yurt genelindeki tüm üniversitelerde organize olabildiniz mi? Bu konuda ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz? ÜNİFEB şu anda 68 üniversitede örgütlenmiş durumda. Bunların içinde Kara Harp Okulu, Deniz Harp Okulu ve GATA gibi askeri okullar da var. Ayrıca yavru vatan Kıbrıs'taki 6 üniversitenin 5'inde de aktif haldeyiz. ÜNİFEB'in 68 üniversitede 11 bin 180 aktif üyesi var. Bunun haricinde mezunlarımızla birlikte 28 bin üyemiz var. Tabii bazı yerlerde örgütlenmede zorluklar oluyor. Ancak Biz Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde(KTÜ) de Anadolu ve Osman Gazi üniversitelerinde de örgütlüyüz. Üniversitelerde kendi yarattığımız idari sistemimiz var. Yönetim kurulumuz, komitelerimiz, onun altında üniversite sorumlularımız ve üniversitelerin yönetim kurulları var. Üniversitelerin jeopolitik yerlerine göre değiştirdiğimiz bazı sistemler var. Örneğin KTÜ'de forum üzerinde bizim hiçbir üyemiz gözükmez. Onların gizli forumu vardır. Sadece bizim ve oradaki üniversite sorumlusunun onayladığı kişiler bu forumu görebilir. Bu durum Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi için de geçerli. Aslında bu kişiler ÜNİFEB'li olarak biliniyor. Çünkü bir üniversitede organize olabilmek için, gidip rektörden izin almak gerekiyor. Çünkü stant açıp, form dağıtımı ve bilgilendirme yapmak gerekiyor. Ancak ilk başlarda tribün olayları filan gibi görüldüğü için, başlarda arkadaşlarımız ÜNİFEB'in vizyonunu anlatmakta zorluk çekiyor. Fakat daha sonra yapılan örnekler görülünce bu fırsat veriliyor. Ayrıca bir de bölge halkının büyük takımlara karşı yarattığı psikolojik bariyer var. O psikolojik bariyer kimi zaman işte, içinde olup da okulda faaliyet göstermeyerek ve sadece oradaki arkadaşları bilgilendirerek aşıyoruz. Mesela forumlarda bazı üniversitelerin adı geçmiyor olabilir ama aslında onlar üyedir. Üye olmak isteyen tüm üniversiteleri biz içimize alıyoruz. Çok nadir olarak, arkadaşlarımızın baskıyla karşılaşmaması için, bunu çok afişe etmiyoruz. Ama ÜNİFEB'li olarak o camiada biliniyorlar. Temas edecekleri üniversite sorumlusunu biliyorlar. En büyük sıkıntı, idari olarak rektörlerin bu işe izin vermesi ama, zaman içinde bu da aşılıyor. Kritik yerlerdeki üniversiteler hariç, zaten tüm rektörlerle birebir iyi ilişkilerimiz var, ziyaretlerle amacımız ve hedeflerimizi anlatıyoruz. - Bir taraftar grubu olarak şimdiye kadar tribünlerde, özellikle de Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nın tribünlerinde gerçekleştirdiğiniz belli başlı organizasyonlar nelerdir? Geçen sene Şampiyonlar Ligi maçlarında, Telsim tribünündeki tüm organizasyonları Cefakar Kanaryalar ve ÜNİFEB birlikte gerçekleştirdi. Bu çalışmalarda, kimi zaman bir hafta süreyle sabahlara kadar ortaya koyduğumuz el emeğimiz vardı. En son 'Show Must Go On' görseli bu kapsamda yapıldı. Bu konuda kulüp bize büyük destek veriyor. Ne yapmak istediğimizi anlatıp, gerekli izni aldıktan sonra çalışmalara başlıyoruz. Kulüp bize 3 gün önceden stadı açıyor. Arkadaşlar gece gündüz burada çalışıyor. Stadyumdaki birçok görsel, birkaç taraftar grubunun da desteğiyle ÜNİFEB tarafından ortaya çıkarılmıştır. Örneğin Grup CK ile birlikte gerçekleştirdiğimiz Sevilla maçının pankartı Türkiye'nin en büyük ele emeği ile oluşturulan pankartıydı. Bunu yapmak için 3 gün boyunca stadın depolarında yatıp uyuduk. Bunun için 60 kişi inanılmaz bir çalışma gerçekleştirdik. Bu konuda kulübün bize inanılmaz maddi, manevi desteği oluyor. Biz de bu noktada elimizden gelen tüm desteği göstermeye çalışıyoruz. Son iki yılda yaptığımız organizasyonlarla, Fenerbahçe'ye tribünlerde çağ atlattığımızı söyleyebiliriz. Örneğin yaptığımız 'The Rising Sun Over Europe' bütün İngiliz gazetelerinde, Chelsea'yi yenmemizle birlikte manşet oldu. Daha sonra bunun atkıları Feneriumlarda satışa çıktı ve bu söz bir slogan haline geldi. - Tribünlerin haricinde ve İstanbul dışında bulunan üyelerinizle ne gibi organizasyonlar gerçekleştiriyorsunuz? Bunun en bilineni Anıtkabir ziyaretleri. Bu ve bunun dışında ne gibi Bizim bir sivil toplum kuruluşu olma yönümüzü ve değerlerimizi anlatan organizasyonlarımız var. Bir de birlik içerisindeki dayanışmayı, dostluğu artırmaya yönelik etkinliklerimiz var. Değerlerimizi anlatan kısım için özellikle Anıtkabir ziyaretleri, bizim Ata'mıza bağlılığımızı gösterdiğimiz en önemli organizasyon. Bu ziyaretleri her sene 3 Mayıs ve 10 Kasım tarihlerinde gerçekleştiriyoruz. Örneğin geçen sene 10 Kasım'a 1550 kişilik bir katılım gerçekleştirdik. Türkiye'deki 47 üniversiteden Ankara'ya otobüsler kalkmıştı. Bu inanılmaz bir rakamdı. O ziyaret, bizim hangi yolda yürüdüğümüzün en büyük göstergesidir. Keza 3 Mayıs da Atatürk'ün kulübü ziyaret ettiği tarih olarak geçiyor. Bu tarih de bizim 'Atatürk'e iade-i ziyaret' adı altında gerçekleştirdiğimiz en önemli etkinliklerimizden birisi. Ayrıca her 18 Mart'ta Çanakkale Şehitliği'ni ziyaret ediyoruz. Sosyal organizasyonlar olarak her sene geleneksel hale getirdiğimiz iftar yemeğimizi, 19 Temmuz Dünya Fenerbahçeliler Günü'nde teknelerle yaptığımız boğaz turumuzu sayabiliriz. Bu yıl 220 kişiyle boğaza açıldık. Hatta Galatasaray Adası'nın önünde havaya 500 tane sarı-lacivert balon bıraktık. Ayrıca 7 yıldır her sene başka bir ilde gerçekleştirdiğimiz bahar şenliğimiz var. Geçen sene Ankara'da 270 kişi katılmıştı. Son olarak Bursa'da yaptık ve şampiyonluğu kaybetmemize rağmen 43 üniversiteden 538 kişilik bir kalabalık buluştu. Bu da ÜNİFEB'in ne kadar katılımcı ve herkes tarafından ne kadar çok benimsendiğini gösteriyor. Bunun yanı sıra üniversitelerimizin Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gerçekleştirdiği yerel organizasyonlar var. Buradaki amaç da Fenerbahçeliliğin ne kadar özel bir şey olduğunu yerel halka anlatabilmek. Örneğin Denizli Pamukkale Üniversitesi'ndeki arkadaşlarımız, kendileri bir sponsor bularak Denizli Görme Engelliler Okulu'nu ziyaret ettiler. Braille alfabesinden '1907 ÜNİFEB' yazdırdıkları tişörtleri buradaki tüm çocuklara armağan ettiler. Bu önemli bir organizasyondu. Adana'da 450 fidanlık bir orman oluşturuldu. Bunların yanı sıra yurt çapında huzurevi ve yurt ziyaretleri yapılıyor. Bunlar herkes için büyük bir sevinç kaynağı oluyor. - Size göre genelde bir taraftar özelde de bir Fenerbahçe taraftarı nasıl olmalıdır? Özellikleri neler olmalıdır. Bir taraftar kulübüne ve takımına hangi düzeylerde nasıl yardımcı olabilir? Taraftarın katkı sağlayabileceği en önemli noktalar tribünlere gelmek ve kulübünün çıkardığı ürünleri benimsemesidir. Biz kurulduğumuz günden bu yana Fenerium ürünlerini kullanıyoruz. Çıkış noktamız da budur. Bu konuda kulübümüzü asla baltalamamalıyız. Çünkü biz herhangi bir taraftar olarak kulübümüzü maddi anlamda belli bir seviyeye getirebilirsek, kulübümüz de gerek futbol gerekse diğer spor dallarında üzerine düşeni zaten yapıyor. Bana göre taraftar, tribünde de belli çerçeveler içerisinde üzerine düşeni yapmalıdır. Günümüzde farklı taraftar profilleri türedi. Bir taraftar destek de olmalı, yeri geldiğinde bağırmalı, hattı ıslıklamalıdır ancak, bunu saygı çerçevesi içinde gerçekleştirmeli ve kulübüne zarar vermemelidir. Sahiplenmek, kulübün gerçekleştirmek istediği projelere destek vermekle olur. Örneğin biz 38 farklı üniversitede Fenerbahçe Taraftar Kart standı açtık. Taraftarlık kulüple kendini özdeşleştirmek, iç içe olmak, kulübün kimliğini benimsemektir. Fenerbahçeliliği kendisine bir yaşam tarzı olarak belirlemektir. Kulübün bize sunduğu, Fenerbahçe'ye çağ atlatacağına inandığımız projelere destek vermektir. Başkanımız 11 senedir bu işin başında olduğu için, öngörüleriyle Fenerbahçe'yi getirmek istedikleri konularda kesin yargıları vardır. Bunları sorgulamanın yanında destek olmak da en büyük görevimiz. Tabii yanlış görülen yerleri eleştirmekten de çekinmemeliyiz. Çünkü kimse kötü niyetli değil. En iyiyi bulmak için herkes düşüncesini dile getirmeli. - Fenerbahçe taraftarı 12. adam olma işlevini sizce yeterince yerine getirebiliyor mu? Bu durum nasıl daha da geliştirilebilir? Türkiye'de stadında küfrü kaldıran takım ve yönetim Fenerbahçe'dedir. Bunun haricinde, tezahürat anlamında statta anlık etkileri yaratmak rakip üzerinde büyük baskı oluşturuyor. Çünkü değişik tezahüratlar tribünde her zaman gerçekleştirilir ama bunların rakip futbolcuyu ne kadar etkileyip, ne kadar etkilemediği tartışılır. Ancak rakibin üzerinde anlık etki yaratmak, top ayağına geçtiğinde ıslık ve uğultuyla tabiri caizse saçmalamasını sağlamak veya bu yolla hakemi etki altında bırakabilmek çok önemli. Bu bizim tüm taraftara yaymak istediğimiz bir unsur. Ancak Fenerbahçe taraftarları arasında grup sayısının fazla olması ve tribünlerde şu anda 2 farklı profil bulunması bunu engelliyor. Maçta 3-0, 4-0 öndeyseniz, belki şarkılar türküler söylemek keyif verebilir ve hoş karşılanabilir. Ama yarım saat aynı nakarat söylenince insanı baskı altında almaktan çok, bir bıkkınlık ve uyuşukluk yaratıyor. Bence burada biraz yaratıcılığa ihtiyaç var. Bu tribündeki cehennem havasını dönemsel olarak ve belli maçlarda değil de sürekli olarak yaratmak gerekiyor. Her maç ilk maçmış gibi, her maç şampiyonluk maçıymış gibi bu coşku gösterilmeli. Stattaki etkiyi desibelle filan ölçmek mümkün değil ama yaratıcılığa ihtiyaç var. Yaratıcılık için de, tribündeki grupların, derneklerin bir araya gelip bir şeyler yapması lazım. Ancak son dönemde de böyle biraz sıkıntı da var burada. Bu sıkıntı aşılsa yıllardır maça giden insanlar eminim çok güzel şeyler çıkarır. Mesela bir bando, bir sancak ve yapılan görseller bunlara iyi birer örnekti. Tüm gruplar ve derneklerin bir araya gelip maçı götürecek bir şeyler yapması lazım. Bu sadece futbolda değil tüm branşlarda yapılmalı. Örneğin basketbol maçlarına gittiğinizde orada da birlik yok. Üstelik kapalı bir mekanda çok daha fazla etki yapılması gerekirken, kimse bunu yapamıyor. Tribünlerde bugün yaşadığımız bir ikilem de var. Bir yandan biz taraftarlık ruhunu ve kültürünü yaşatmak isterken, maddi anlamda kulübümüze çok büyük destek olup da sadece maçını izlemek isteyen insanlar da var. Böyle bir ikilem de var. Bir şekilde bunların kombinasyonunu sağlamalısınız. Sadece maç izlemekten keyif alan insanlar var ve bu insanları bu yüzden suçlayamayız. Bunlara da saygı duymalıyız. Biz de bağırmayı tercih ediyoruz. Kritik anlarda takımımız lehine oyuna etki etmek istiyoruz. Onların da bize saygı göstermesi lazım. Bu çözülmesi gereken bir ikilem aslında. - Fenerbahçelilik ve Fenerbahçe sevgisi sence nedir? Tarif eder, örnekler verebilir misin? Benim için Fenerbahçelilik; Denizli'de şampiyonluğu kaybettiğimiz maçta Denizli tribününde yer alıp, maçın sonunda ağlayarak, 'Her zaman her yerde en büyük Fener' diye bağırmak. Bu olaydan sonra rakip takımın taraftarlarının attığı taşla kafamız yarılmıştı ve hastaneye gitmiştik. Ertesi hafta şenliğimiz vardı ve arkadaşlarla birlikte şenliğe de gitmiştik. Bu kadar dibe indiğiniz andan sonra bile, Fenerbahçe sizin için tutunacak bir dal olabiliyor. Fenerbahçelilik sizin hayat felsefeniz olabiliyor. Fenerbahçelilik çok farklı bir kavram. Fenerbahçeliliği tarif etmek için belki de bir yarışma yapılmalı ve en güzel tarifi yapan seçilmeli. Çünkü tarif etmesi çok zor. Mesela, hafta sonunu sabırsızlıkla beklemek gibi bir şey. Hafta sonu gelsin, maç dışarıdaysa deplasmana gidelim, içerdeyse stada gidelim, arkadaşlarımızı görelim, takım sahaya çıksın, yine çubuklu formayı giymiş olsun diye inanılmaz bir sabırsızlıkla beklemek. Ya da aynı saatte Fenerbahçe'nin basket maçı da varsa birine gidilemeyeceği için vicdan azabı çekmek. - Son olarak eklemek istediğin bir şey ve gerek grup üyelerinize, gerekse tüm Fenerbahçe camiasına vermek istediğiniz mesajlar nelerdir? 1907 ÜNİFEB, 7 yıllık geçmişinde kendi adına ve Fenerbahçe adına koyduğu bir çok projede emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Bizim yola çıkış sloganımız, 'Türkiye ve Fenerbahçe'nin aydınlık geleceği' şeklindeydi. Bundan yıllar geçtikten sonra da bu yaşlarda profesyonel anlamda çalışmaya başlayan bu çocuklar, doğru adımları atabilmek adına Fenerbahçe'nin geleceğinde söz sahibi olacak. ÜNFEB'liler Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, Fenerbahçe'nin ilke ve değerlerini yaşatan, aydınlık Türkiye'nin aydınlık geleciği olan çocuklarıdır. Bu vizyonu anlamış olan kulübün bize müthiş bir desteği var. Bunun örnek olması lazım. ÜNİFEB'i bir taraftar grubu olarak değil de, taraftar kimliği ağır basın bir sivil toplum kuruluşu gibi düşünmek lazım. Bu sürekliliği her derneğin sağlaması lazım diye düşünüyoruz. Fenerbahçelik ruhunun; Pazardan Pazara hatırlanan bir şey olarak değil de hayatın her aşamasında örnek olacak şekilde yapıldığı durumda, Fenerbahçe'nin gitmek istediği hedefler konusunda herkes çok önemli katkıda bulunur. Aslında herkesin bu çerçevede düşünmesi ve organize olmasında fayda var. Fenerbahçeli işadamlarının bu projeyi desteklemesi de çok önemli. FBDERGİ68-Diğer otoğraflar Fenerbahçe Dergisi'nde Büyük resimlere ulaşmak için tıklayınız.
|
Yazdır | Yukarı |
Haber ile ilgili diğer fotoğraflar
ETİKETLER:Fenerbahçe|Fenerbahçe Dünyası|FBD|Fenerdunyasi|Fenerbahçe Haber
BU SİTE 1024.768,32 BİT İEXPLORER 7 TARAYICISINA OPTİMİZE EDİLMİŞTİR
S | TAKIM | O | P | Av |
1 | Sivasspor | 19 | 41 | 20 |
2 | Trabzonspor | 19 | 41 | 13 |
3 | Galatasaray | 20 | 37 | 18 |
4 | Fenerbahçe | 20 | 37 | 18 |
5 | Beşiktaş | 19 | 35 | 11 |
20 Şubat 2009 Cuma
Bayan Basketbol Euroleague Maçı
Fenerbahçe - UMMC Ekaterinburg
Caferağa S.S. / 19.30
Yayın: FBTV
Teknosa Erkekler Basketbol 8 Final Maçı
Fenerbahçe Ülker - Türk Telekom
İzmir Halkapınar Spor Salonu / 20.30
Yayın: NTVSpor
21 Şubat 2009 Cumartesi
Turkcell Süper Lig 21. Hafta
Gençlerbirliği-Fenerbahçe
Ankara 19 Mayıs Stadı / 19.00
Bayanlar Voleybol Ligi
Fenerbahçe Acıbadem - Eczacıbaşı Zentiva
Burhan Felek 50. Yıl S.S. / 17.00
22 Şubat 2009 Pazar
Erkek Voleybol Ligi
Halk Bank - Fenerbahçe
Selim Sırrı Tarcan / 17.30
23 Şubat 2009 Pazartesi
Bayan Basketbol Ligi
Samsun Basketbol - Fenerbahçe
Samsun Yaşar Doğu S.S. / 16.30
24 Şubat 2009 Salı
Bayanlar Voleybol Türkiye Kupası Final İlk Maçı
Fenerbahçe Acıbadem - Eczacıbaşı Zentiva
Burhan Felek 50. Yıl S.S. / 17.30
25 Şubat 2009 Çarşamba
Erkekler Euroleague Basketbol Maçı
Fenerbahçe Ülker - Cibona
Abdi İpekçi S.S / 20.15
Yayın: Spormax
28 Şubat Cumartesi
Turkcell Süper Lig 22. Hafta
Fenerbahçe-Sivasspor
Fenerbahçe Ş.S.S. / 19.00
Bayanlar Voleybol Ligi
İller Bankası - Fenerbahçe Acıbadem
Selim Sırrı Tarcan S.S. / 14.30
Erkekler Voleybol Ligi
Fenerbahçe - Arkasspor
Burhan Felek 50. Yıl S.S. / 20.00
4 Mart 2009 Çarşamba
Erkekler Euroleague Basketbol Maçı
CSKA Moskow - Fenerbahçe Ülker
Universal Sports Hall CSKA / 19.15
Yayın: Spormax
Fortis Türkiye Kupası Yarı Final İlk Maçı
Fenerbahçe - Sivasspor
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı / 20.00
7 Mart 2009 Cumartesi
Bayanlar Voleybol Ligi
Fenerbahçe Acıbadem - Karşıyaka DYO
Burhan Felek 50. Yıl / 13.00
8 Mart 2009 Pazar
Turkcell Süper Lig 23. Hafta
Kayserispor-Fenerbahçe
Saat 19.00 (Stat daha sonra belirlenecek)
Erkekler Voleybol Ligi
Tokat Belediyesi Plevne - Fenerbahçe
Tokat Hüseyin Akbaş / 18.00
11 Mart 2009 Çarşamba
Erkekler Euroleague Basketbol Maçı
Fenerbahçe Ülker - Montepaschi Siena
Abdi İpekçi S.S / 21.00
Yayın: Spormax
13 Mart Cuma
Turkcell Süper Lig 24. Hafta
Fenerbahçe-Kocaelispor
Fenerbahçe Ş.S.S. / 20.00
|
» 55 Yıl Sonra O'nu Hatırlamak
» Bu Sene Basketbol Zamanı
» Uyanma Vakti
» Bayan Basketbolda Sezon Öncesi
» Seni Çok Özledik Mehmetçik...
Galatasaray-Fenerbahçe Derbisi Ezeli rekabet devam ediyor, Galatasaray Fenerbahçe derbisi başlıyor |