//-->    
E-Posta

FENERBAHÇE DÜNYASI

FENERBAHÇE DÜNYASI

“Haddimi de biliyorum, çalışmasını da…”

“Haddimi de biliyorum, çalışmasını da…”

Röportaj: Şafak Neyişci

Fotoğraflar: Tolga Ovalı

Fenerbahçemiz, geleceğin yıldız futbolcusu Abdülkadir Kayalı'yı şimdiden transfer ederek çok mantıklı bir sözleşmeye imza atarken, henüz 18 yaşındaki Abdülkadir de kendini her geçen gün olgunlaştırmaya bakacak. Genç yaşına rağmen hiçbir ürkekliği bulunmayan kendi kapasitesini nereye kadar götürebileceğiyle ilgili çok güzel hedefleri bulunan oyuncumuz, bizim gönlümüzü şimdiden kazandı. Tam isabet bir transfer. Siz de aynı hislere ya kapıldınız, ya da kapılacaksınız. 

Fenerbahçe Dergisi'nin 72. sayısında yer alan Abdülkadir Kayalı röportajının tam metni aşağıdaki gibidir:

- Fenerbahçe ile idmanlara başlayalı henüz çok az bir zaman oldu. Bu kısa sürede takımı ve bu ortamı ne kadar özümseyebildin, neler hissediyorsun?
Çok güzel bir ortam var. Buradaki herkes futbol anlamında çok üst düzeyde ve davranışları da çok profesyonelce. Takıma çok kısa sürede uyum sağladım. Girişken bir yapım var ama takımdaki ağabeylerim de beni hemen aralarına kabul ettiler, bana çok yardımcı oldular.

- Onlarla diyalogların gelişiyor mu yavaş yavaş?
Yaş olarak onlardan çok küçüğüm. 17 yaşımı bitirmek üzereyim. Herkes takım arkadaşından ziyade beni bir kardeş olarak görüyor. Diyaloglarımız da bu ölçüde gelişiyor tabi ki. Günlerim çok güzel geçiyor.

- Ankaralısın… Samandıra Tesislerimizde kalıyorsun. Ailen de daha sonra buraya gelecek mi?
Ailemin İstanbul'a gelmesini istemiyorum. Ankara'da kurulu bir düzenleri var. Babam bankacı. Ağabeyim üniversitede işletme okuyor. Kız kardeşim liseye devam ediyor. Annem ise ev hanımı. Belli bir düzenleri var. Bu düzeni bozmalarını istemiyorum. Zaten ben daha profesyonelce yaşamak için kulüpte kalmak istiyorum. Gürhan ağabey de burada benimle kalıyor.

- Ailenden uzakta bir yaşama alışabiliyor musun?
Bir yadırgama oluyor tabi, ailemle birlikte değilim sonuçta ama işim bu. İşimi çok seviyorum. Fenerbahçe gibi bir kulübe transfer olmuşum. Benim için hiçbir şey bir zorluk değil, hatta çok daha iyi oluyor. Hem hayatı erken yaşta öğreniyorum, hem de kulüp ortamına uyum sağlıyorum.

- Hemen hemen her erkek çocuk, sokakta futbola başlar ancak büyük bir çoğunluğu ileride bunu ancak halı sahaya kadar taşıyabilirken sen Fenerbahçe'ye kadar taşıdın ve şampiyonadan sonra FİFA'nın listesinde gelecek vaat eden ilk 10 futbolcu arasına girdin. Bunun sırrı nedir? Sadece şans değil, herhalde…
Tabi ki sadece şans değil. Öncelikle ailemden çok büyük destek gördüm. Babam futbolu çok seven ve özümseyen biri. Amatör de olsa futbol oynamış. Profesyonel olmayı çok istemiş ama bankacı olmuş. Bu bağlamda benim en büyük destekçim babam oldu. Küçük yaşta dahi babamla her konuşmamızda futbolu iş olarak edindiğimi ve kesinlikle hedefimin üst düzeyde oynamak olduğunu söylüyordum. Ailemde herkes bana çok yardımcı oldu. Okulda derslerim de çok iyiydi. Hiçbir sorun yaşamıyordum ama futbolu tercih ettim. Şimdi de eğitimi devam ettiriyorum. Ankara'da Gazi Üniversitesi'nde okuyorum. Buradaki bir üniversiteye geçiş yaptırmayı düşünüyoruz.

- Hangi bölüm?
Spor bölümü. Antrenörlük eğitimi alıyorum. Dediğiniz gibi her çocuk gibi sokakta futbola başladım. Hiç eve girmiyordum. Annem çok kızıyordu ama çok sevdiğim için pek laf etmiyordu. Kader - kısmetimde de vardır mutlaka ancak çok çalışıyordum ilerlemek için. Küçük yaştan itibaren profesyonel yaşamaya çalıştım. Antrenmandan sonra eve geliyordum, dinleniyordum, dışarı çıkmıyordum. Yinede çok kısa sürede buralara gelmemdeki en büyük unsur ailemdir.

- Babanın seni teşvik etmesinin yanı sıra futbola ciddi anlamda başlaman, mevkiinin oluşması, bunlar nasıl gelişti?
İlkokul 1. sınıftan itibaren yani 7 yaşımdan beri kulüp bazında oynuyorum. Ankara'da Egospor var. Yaz okuluna eğlence olsun diye gidiyordum. Futboldan ayrı kalamıyordum. 10 yaşıma geldiğimde babamla ciddi olarak konuştuk. Ankara'da Gençlerbirliği var, Ankaragücü var. Birine gitmek istediğimi söyledim. Babam da "Hangisine gitmek istersin?" dedi. Ben de "Ankaragücü" dedim. Paralı yaz okuluna gittim. Oradaki seçmelere katıldım ve seçildim. Sonra mini minik takımla başladım. O zamanlar forvet oynuyordum. Hatta bundan 4 sene öncesine kadar 13 yaşıma kadar forvet oynuyordum. Her turnuvada gol kralı oluyordum. Çok golcü bir oyuncuydum. Yaş ilerledikçe hocaların gözünde mevki itibariyle bir yer oluşuyor. Üstümde çok büyük emeği olan Ankaragücü altyapı sorumlusu Arif Peçenek ilk kez beni izlediğinde benden forvet olmayacağını söylemiş. "Forvet olursa ekmez yiyemez" demiş. Çok iyi bir oyun kurucu özelliğim olduğunu söyleyerek beni orta sahaya çekmelerini söylemiş. Orta sahada oynamaya başladıktan 3-4 ay sonra milli takım seçmelerine gittik. Orada ön libero oynamaya başladım. U 15 Milli takımından beri şimdi 18'deyim kaptan olarak oynuyorum.

- Paf takımdaydın, hiç A Takım tecrüben oldu mu?
Evet, ben iki sene A Takım'daydım aslında. 15'e yakın bir sayıda kadroda bulundum. Kasımpaşa maçında oynadım. Bu sezon problem yaşadık, kadro dışı kaldığım için de hiç maç oynamadım. Şöyle bir sistem var: Özellikle Anadolu takımları üst sıralara oynayan takımlar oldukları için genç ve tecrübesiz oyuncularla risk alamıyorlar. Ne kadar iyi futbolcu olarsanız olun, forma şansı vermiyorlar. 16 yaşında ligde oynayan sayılı futbolculardan biriydim. Çok güzel bir şeydi ancak şans verilmedi.

- Şimdi Fenerbahçe A Takımdasın. Aragones, "Yeni gelen oyuncular için bazı sıkıntılar olabilir ama bana göre artık top onlarda. Sahada kendilerini gösterip şans bulmak için gayret sarf etmek zorundalar" dedi. Oynadığın takımlarda kadroda yer bulmaya alışkın bir oyuncu olarak bu sıkıntılara karşı hazırlıklı olacak mısın?
Futbol oynuyorsanız her şeye hazırlıklı olmanız gerekiyor. Herkes kendisi, ailesi ve kulübü için oynuyor. Ben de buraya gelirken tabi ki her şeyi düşündüm. İlk başta ben kendime çok güveniyorum, kendi yeteneklerimi ve neler yapabileceğimi biliyorum. Tabi ki antrenmanda ve maçta şans verildiği zaman her şey size kalıyor. Yaşımın küçük olmasını daha zamanım var olarak değerlendirmiyorum. Ben elimden geleni yapıp, kendimi gösterip, oynayabilecek seviyeye gelip gerekirse bekleyeceğim tabi ki. Kimler kimler beklemedi ki bu takımda. Haddimi de bilirim, çalışmasını da bilirim. Çok çalışınca da beklemem gerektiğinin farkındayım. Şimdilik, oynamaya konsantre olmaktan çok kendimi geliştirmeyi öncelik olarak görüyorum. Bunu başardığım takdirde de, çok küçük yaşta üst düzey bir futbolcu olabilirim. Bunun bilincindeyim. Hiçbir şeyi sıkıntı yapacak durumda değilim.

- Burada çok tecrübeli ve bireysel-teknik özellikleri çok yüksek olan futbolcularla birliktesin, onlarla her gün idmanlara çıkıyorsun. Kendine neler katacağını düşünüyorsun?
Buradaki tüm oyuncuların her birinin kendine ait üst düzey yetenekleri var. Ne kapabilirsem kapmaya bakacağım. Özellikle mevki olarak Alex, Emre ve Selçuk ağabeylerimi izleyeceğim. Kendimi geliştirebilmem için o kadar büyük bir fırsat var ki önümde. Türkiye'nin en iyi takımında, Türkiye'deki en iyi futbolcularla beraberim. İnsanın farkında olmadan bile kendini geliştirebileceği bir ortam burası. Sürekli gözlem halindeyim. Soyunma odasında nasıllar, antrenmanda nasıllar, maçları hemen hemen her şeylerini takip halindeyim.

- Bundan 5 yıl önce Carlos, Alex ve Emre ile aynı takımda olacağını söyleselerdi, ne derdin?
İnanılmaz geliyor ama ben kendime inanan biriyim. Geleceği olan bir futbolcu olduğuma inanıyorum. Bu kadar kısa bir sürede Fenerbahçe ayrıcalığını yaşıyorum. Bu açıdan kendimi çok şanslı hissediyorum. İnternetten Emre ağabeyinin, Carlos'un ve Alex'in izlemediğim videosu yoktur. Şampiyonlar Ligi'nde maç kaybettiğimizde, ateşim çıkıyordu, hastalanıyordum. Çok fanatik bir Fenerbahçeliyim. Onlarla aynı takımda olduğum gerçeğini gün geçtikçe hazmediyorum. Bunu zaten aşmam gerekiyor ama bu ayrıcalığı her saniye, her dakika yaşıyorum.

- Futbol stilini kime benzetiyorsun veya benzemesini istediğin bir futbolcu var mı?
Aslında ben kendim olarak bir iz bırakmak istiyorum ama milli takımdaki arkadaşlarım Gerrard'a ve Deco'ya benzetiyor. Semih ağabeyi Denilson'a benzetiyor. Benzetildiğim oyuncular çok güzel, inşallah ben de öyle üst düzey futbolcu olurum.

- Kendinde güçlü ve zayıf bulduğun yanlarını söyler misin?
Futbolda yetenekte sınır olmadığını düşünüyorum. Dünya'nın en iyi futbolcusunu bile kendine göre eksiklikleri vardır. Futbolcu her an kendini geliştirmeli ve her zaman güçlü olmak durumundadır. Her iki ayağımı da iyi kullanabiliyorum ama sol ayağımı daha iyi kullanabilirim. Ön libero mevkiinde oynuyorum. Çok fazla koşmaya yönelik bir yer. Çok daha fazla top kazanıp daha olumlu oynamam gerekiyor. Güçlü yanlarıma gelince; sakin bir yapım var. Bu futbol stilime de yansıyor. Baskı altında da rahat oynayabilirim. Tipik bir ön libero dışında mücadele edip top kazanıp daha oyun kurucu daha ayaklarına hakim her yönüyle iyi oynayabilen bir futbolcu olduğumu düşünüyorum.

- Ankaragücü altyapısında yetiştin, U15-16-17 milli takımlarında da çok sayıda resmi maça çıktın. Yurt içi ve yurt dışı gözlemlerine göre; Türk futbolunda sana en çok rahatsızlık veren durum nedir?
Bizim bence inanılmaz büyük bir potansiyelimiz var. Ben bu potansiyeli genç milli takımlarda çok iyi hissediyorum. Karşılıklı oynadığımız futbolcular iki sene sonra üst düzey liglerde oynuyor. Potansiyelimiz çok yüksek olmasına rağmen bence alçak bir noktadayız.

- Bunu neye bağlıyorsun?
Bunu profesyonel bir sistemin olmayışına bağlıyorum. Türk insanı olarak planlı programlı bir yapıda değiliz. Günlük düşünüyoruz.

- Bir stadyumda ilk kez seyrettiğin futbol maçını hatırlıyor musun? Neydi?
9 yaşındaydım. Ankaragücü altyapısında değildim tabi. İlk seyrettiğim maç da 19 Mayıs Stadı'nda Ankaragücü-Fenerbahçe maçıydı. Maratonda Fenerbahçe tarafına oturmuştum. Tam skoru hatırlamıyorum ama güzel bir maçtı, biz yenmiştik.

- Bugüne kadar aldığın en önemli tavsiye nedir ve kimden geldi?
Babamdan geldi. "Kesinlikle kişiliğini hiçbir zaman bozma, karakterinden ödün verme. Hayatta her şey insanlar içindir." demiştir bana hep. Bir de; "Büyüdükçe küçülmesini bil, her şeyi olgunlukla karşıla" der.

- Seni gerçekten etkileyen son gördüğün futbolcu performansı hangi maçta, kime aitti?
2005 yılında İstanbul'da oynanan Şampiyonlar Ligi finali beni çok etkiledi. Liverpool'un 3-0'dan 3-3 yapıp penaltılarla kazanması futbolun güzelliğini ispatlarken, orada Gerrard'ın liderliğinde ve kaptanlığında bir maçın nasıl döndüğüne, bir takımın nasıl ayağa kalkması gerektiğine şahit oldum. Gerrard'ın o performansını çok beğenmiştim.

- Takımın şu anki durumunu ve gücünü ele alırsak, Fenerbahçe bu sezonu nasıl kapatacak sence?
Türkiye'nin bence en iyi, en kaliteli ve aynı zamanda en karakterli futbolcuları Fenerbahçe'de. Teknik kapasitesi tartışılmaz zaten. Herkes elinden gelenin en iyisini yapıyor. Bu seneyi şampiyon olarak kapatacağımızı düşünüyorum. Kupada da üst turu garantiledik. Uzun süredir özlem duyulan Türkiye Kupası'nı da kazanmayı çok istiyoruz.

- Asbaşkanımız Şekip Mosturoğlu imza günü seni ilk kez Fenerbahçe formasıyla kamuoyuyla tanıştırırken, 'Oyuncumuz ileride Fenerbahçe'nin kaptanlığını ve jübilesini de yapıp Fenerbahçe'den ayrılır.' ifadelerini kullandı. Bu Şekip Bey'in bir temennisi mi yoksa senden duyduklarını mı yansıttı? Kariyerin için kendine koyduğun hedefler nelerdir?
Öncelikle Asbaşkanımız Şekip Bey'e teşekkür ediyorum. Bu düşünceleri beni orada çok mutlu etti ve gururlandırdı. Bana güvenip inanılarak transfer edildiğimi hissediyorum. Hedefim uzun yıllar gerekirse futbol hayatımın sonuna kadar bu kulübe hizmet etmek ve kaptan olarak oynamak. Aynı zamanda A Milli Takım'da da kaptan olarak oynamak istiyorum. Bunlar hedeflerim. Hedeflerim doğrultusunda çok çalışacağım. Her şeyi zaman gösterecek.

- Forumlardan da baktığım kadarıyla sana duyulan bu inanç taraftarlarda da şimdiden mevcut. Onlara ne diyeceksin?
Fenerbahçe taraftarı çok kenetlenmiş ve çok güzel bir kitle. Ben çok fazla spor gazetesi okumuyorum ve televizyon programlarıyla da çok aram yok. İnternetten ara sıra takip ediyorum. Ben de bu yazıları okudukça özgüvenim daha çok artıyor. Taraftarımız büyüklüğünü her zaman gösteriyor. Ben en son 2 sene önce burada maç seyretmiştim. Şampiyonluğun alındığı Ankaragücü maçıydı. Çok etkilenmiştim. Onlara yorumlarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Saygım sonsuz. Oynayabilmek için çok çalışacağım, bana güvenenleri mahcup etmemek için daha da çok çalışacağım.

- "Özel bir futbolcu olmak istiyorum." dedin. Bu gerçekten özel bir ifade biçimi. Hangi "En"i kapmak istersin?
Elimden gelenin "En" iyisini yapmak istiyorum (Gülüyor…) Fenerbahçe'de bulunmuş, bulunan ve bulunacak olan futbolcuların her biri zaten özel futbolcudur. "En iyi kaptan" olmak ve öyle anılmak isterdim.

- Manchester City'nin genç takımıyla iki hafta antrenmanlara çıktın. Senin için baya ciddi düşünüyorlardı. Yaşın küçük diye mi transfer gerçekleşmedi? Gerçekleşseydi, bugün çok farklı bir kariyer çiziyor olacaktın. İngiltere senin için yarım kalmış bir macera mı oldu?
U 15 yaş milli takımıyla yeni oynamaya başlamıştık Beşiktaş'tan Batuhan arkadaşımla birlikte. İrlanda'da bir kampa gittik. 2 özel maç oynadık. Ankara'ya döndüğümde Manchester City'nin beni beğendiğine dair haberler geldi. Kulübümden izin alarak beni davet etmek istediler. Kalacağım eve kadar tüm tesisleri bana gösterip anlaşmak istediklerini bana söylediler. 15 yaşımı daha bitirmediğim için Ankaragücü buna izin vermedi. Profesyonel olduğumda izin verdiler daha sonra. Oraya gittiğimde kulübümle anlaşmaları gerektiğini söyledik. Avrupa Birliği'nde olmayan ülkeler için 18 yaşından küçük futbolcuların aileleriyle birlikte gitmeleri gerekiyor. Bir de Ankara'ya gittiler ama anlaşma sağlanamadı ve tıkanıklık oldu. Öyle kaldı. Sonradan beni izlemeye devam ettiler.

- Fenerbahçe'ye transferin öncesinde durum neydi?
Yurt dışından ve yurt içinde birçok kulüpten teklif geldi. Fenerbahçe'nin profesyonelce yaklaşımı ve beni can-ı gönülden isteyişleri üzerine, bir Fenerbahçeli olarak hiç tereddütsüz burayı tercih ettim. Tabi ki yurt dışında oynamak her Türk gencinin hedefinde olmalıdır ancak Fenerbahçe de bir Dünya kulübü, her sezon Şampiyonlar Ligi'nde oynuyor ve büyük futbolcuları var.

- Hangi ligi daha çekici buluyorsun?
İngiltere ligi başarılı ve çekici ama bence İspanya ligi daha göze hoş geliyor.

- Hayatta seni en çok sinirlendiren şey ne? Bununla nasıl baş edersin?
Yalan ve haksızlık. Böyle bir şey yapıldığında soğukkanlılığımı korurum ve saygısızlık etmem.

- Gerçekten dikkatimi çekti, henüz çok genç olmana rağmen, hiçbir ürkeklik görmüyorum sende. Bunu neye bağlayabiliriz?
Bunu aile yapısına bağlayabiliriz. Bir de çok küçük yaştan itibaren her kategoride hep büyüklerimle oynadım. Genç takım oynamadan PAF takıma çıktım. 15 yaşımı bitirmeden A takıma çıktım. Henüz 17'imde Fenerbahçe'deyim. Hep büyüklerimle birlikte olduğum için onlardan gördüklerim sayesinde yaşıtlarımdan daha farklı bir yapıdayım.

- Peki futbolcu olmasaydın ne olurdun?
Bunu daha çok babam dile getirir. Futbolcu olmasaydım, benden iyi bir avukat olabilirdi.

- Lakabın var mı?
Çok lakabım var. Gerrard diyen var. Milli takımda "Kapo" diyolar. Kaptan'ın K'sı ile Abdülkadir'i Apo yaparak. Alex ile Carlos hocam Abdül diyor. Hocamız tam ismimi söylüyor.

- Futbol dışında, ilgi duyduğun ve boş zamanlarında yaptığın başka spor dalı var mı?
Ortaokulda çok iyi basketbol oynuyordum. Futbol maçı bitiyordu, üzerine basketbol oynuyordum. Yaz tatillerinde fırsat buldukça oynamaya devam ediyorum. Yüzmeyi de çok seviyorum.

- 30 Ocak'ta 18'ine girdin. Ehliyet almayı düşünüyor musun?
Evet, hiç vakit kaybetmeden… Araba da kısmet olur diye düşünüyorum. Babama danışmam lazım. Birikimlerimi babam yönlendiriyor.

 

 

İçerik ile ilgili diğer fotoğraflar

 

 

Yukarı

ETİKETLER:Fenerbahçe|Fenerbahçe Dünyası|FBD|Fenerdunyasi|Fenerbahçe Haber

BU SİTE 1024.768,32 BİT İEXPLORER 7 TARAYICISINA OPTİMİZE EDİLMİŞTİR


S TAKIM O P Av
1 Sivasspor 19 41 20
2 Trabzonspor 19 41 13
3 Galatasaray 20 37 18
4 Fenerbahçe 20 37 18
5 Beşiktaş 19 35 11


  

20 Şubat 2009 Cuma
Bayan Basketbol Euroleague Maçı
Fenerbahçe - UMMC Ekaterinburg
Caferağa S.S. / 19.30
Yayın: FBTV

Teknosa Erkekler Basketbol 8 Final Maçı
Fenerbahçe Ülker - Türk Telekom
İzmir Halkapınar Spor Salonu / 20.30
Yayın: NTVSpor

21 Şubat 2009 Cumartesi
Turkcell Süper Lig 21. Hafta
Gençlerbirliği-Fenerbahçe
Ankara 19 Mayıs Stadı / 19.00

Bayanlar Voleybol Ligi
Fenerbahçe Acıbadem - Eczacıbaşı Zentiva
Burhan Felek 50. Yıl S.S. / 17.00

22 Şubat 2009 Pazar
Erkek Voleybol Ligi
Halk Bank - Fenerbahçe
Selim Sırrı Tarcan / 17.30

23 Şubat 2009 Pazartesi
Bayan Basketbol Ligi
Samsun Basketbol - Fenerbahçe
Samsun Yaşar Doğu S.S. / 16.30

24 Şubat 2009 Salı
Bayanlar Voleybol Türkiye Kupası Final İlk Maçı
Fenerbahçe Acıbadem - Eczacıbaşı Zentiva
Burhan Felek 50. Yıl S.S. / 17.30

25 Şubat 2009 Çarşamba
Erkekler Euroleague Basketbol Maçı
Fenerbahçe Ülker - Cibona
Abdi İpekçi S.S / 20.15
Yayın: Spormax

28 Şubat Cumartesi
Turkcell Süper Lig 22. Hafta
Fenerbahçe-Sivasspor
Fenerbahçe Ş.S.S. / 19.00

Bayanlar Voleybol Ligi
İller Bankası - Fenerbahçe Acıbadem
Selim Sırrı Tarcan S.S. / 14.30

Erkekler Voleybol Ligi
Fenerbahçe - Arkasspor
Burhan Felek 50. Yıl S.S. / 20.00

4 Mart 2009 Çarşamba
Erkekler Euroleague Basketbol Maçı
CSKA Moskow - Fenerbahçe Ülker
Universal Sports Hall CSKA / 19.15
Yayın: Spormax

Fortis Türkiye Kupası Yarı Final İlk Maçı
Fenerbahçe - Sivasspor
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı / 20.00

7 Mart 2009 Cumartesi
Bayanlar Voleybol Ligi
Fenerbahçe Acıbadem - Karşıyaka DYO
Burhan Felek 50. Yıl / 13.00

8 Mart 2009 Pazar
Turkcell Süper Lig 23. Hafta
Kayserispor-Fenerbahçe
Saat 19.00 (Stat daha sonra belirlenecek)

Erkekler Voleybol Ligi
Tokat Belediyesi Plevne - Fenerbahçe
Tokat Hüseyin Akbaş / 18.00

11 Mart 2009 Çarşamba
Erkekler Euroleague Basketbol Maçı
Fenerbahçe Ülker - Montepaschi Siena
Abdi İpekçi S.S / 21.00
Yayın: Spormax

13 Mart Cuma
Turkcell Süper Lig 24. Hafta

Fenerbahçe-Kocaelispor
Fenerbahçe Ş.S.S. / 20.00


            

Fenerbahçe
Tv Resmi Sitesi İçin Buraya Tıklayınız...

 


» 55 Yıl Sonra O'nu Hatırlamak
» Bu Sene Basketbol Zamanı
» Uyanma Vakti
» Bayan Basketbolda Sezon Öncesi
» Seni Çok Özledik Mehmetçik...

SİZCE DANİEL GÜİZE FENERBAHÇE'DE NASIL?
İyi
İdeare eder
Kötü
Gelişmeli


Sayfana Anket Eklesene



         fenerbahcesampiyon.jpg


KAFANIZI DAĞATIN
Galatasaray-Fenerbahçe Derbisi
Galatasaray-Fenerbahçe Derbisi
Ezeli rekabet devam ediyor, Galatasaray Fenerbahçe derbisi başlıyor

                           
                                     
 
                           
                                     
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol